5333 / okumalar
Metro kaçamakları
Heybeli
salon
,
ahÅŸap
yerler
.
Dergâhı / Dehlizlerde / DevÅŸiren / Densizlere / Defolun / Diyebilmeyi / Diliyorum...
Karbon faslı
"d"
Ulaştın mı meydan taşına, gözlerde ya saklı gönülde; böğürün hep, gökler nezaretinde.
Adem için tatlı bir ağıt, dillerde.
Devam eden adama ve kalan canına atfen bir nağme,
köylü şakaklarında.
Ne; onbirinde, kahrından ölenlerin vaktinde, çocuk olabildim
Ne de; küskün kanserliler zamanında, bir birey.
Ä°lkin;
üzüldüm.
Berikin;
gururlandım...
çocuk-birey
Sözden yoksun, inan
Gökten mahrum iman
Birden ÅŸaÅŸmaz insan
Hepten maÄŸlup, inan
​
​
Bir söz söyle
Bin dem dinle
Yar ben sende
Hep bir, eyle !
ın,,ın,,ın,,ınlayan çiçek dolusu...
​
ın,,ın,,ın,,ınlayan yıldız dolusu...
ek,,ek,,ekleyerek....
​
sömek,,sömek,,sökerek
​
ın,,ın,,ın,,ınlayan karışlar ardınca
​
ek,,ek,,ek,,eklenerek...yitti böcek...
​
in,,in,,in,,inleyerek...tünediÄŸin...
​
rek,
rek,
rek.
​
dilimde sebebi,
gönlümde bedeli
ile
.
BaÅŸtan göçsün, inan
Gökten öte iman
Yolsuz yürür insan
Yektir birlik, inan
​
Hiç söz söyle
Bir dem inle
Yar ben sende
Hep bir, eyle !
Münferit Menfaat Müptelası
Heey,,,
Umut mu sardı.
Heep...
Yalan mı kardı.
Heey...
Olur mu sandı.
Heep...
Açıkça kandı.
​
Heeeeeeeeeey...
İnsan karardı!
Heeeeeeeeeey...
İnsan yarandı!
Heeeeeeeeeey...
​
Heey,,,
Yanak mı sarmış.
Heep...
Cana mı banmış.
Heey...
Olur mu sanmış.
Heep...
Açıkça kanmış.
​
Heeeeeeeeeey...
İnsan kararmış!
Heeeeeeeeeey...
İnsan yaranmış!
Heeeeeeeeeey...
Heyelan Hepsi
Heey,,,
Umut sanarsa.
Heep...
Yalan kararsa.
Heey...
Olur sanarsa.
Heep...
Açıkça varsa.
​
Heeeeeeeeeey...
Ä°nsan kararsa!
Heeeeeeeeeey...
Ä°nsan yararsa!
Heeeeeeeeeey...
​
Heey,,,
Yanak sararsa.
Heep...
Cana banarsa.
Heey...
Olur sanarsa.
Heep...
Açıkça varsa.
​
Heeeeeeeeeey...
Ä°nsan kararsa!
Heeeeeeeeeey...
Ä°nsan yararsa!
Heeeeeeeeeey...
evvel enfas elem'e
ecûc-efkâr erene
engin edvâr esiri
engin edvâr esiri...
​
​
ebâdı, edâsı edilgen
esrik ezgi emeli
ecil ecel ekîden
ecil ecel ekîden...
​
eksik epik entrikalar eÅŸiÄŸinde...
gizEm
​
enfâs: nefes / elem: acı / ecûc: ışık veren / edvâr: devir,çaÄŸ / ecil: geciktirilen ÅŸey / ekîden: metin ve saÄŸlam ÅŸekilde